İman Etmemiş Eşler

“Çünkü Tanrı’nın isteğini yerine getirmek ve

vaat edilene kavuşmak için dayanma gücüne ihtiyacınız vardır.”

– İbraniler 10:36

 

Aynı Boyunduruk Altına Girmemek

Tennessee’de yaşlı bir çiftçi, tarlasını sürerken bir katır ile bir mandaya aynı anda çift koşmaya karar vermiş. Daha sonra bir dostu nasıl bir sonuç aldığını sorduğunda, “Benim tarla kare şeklinde, daire şeklinde olsaydı daha iyi bir sonuç alırdım” demiş, “Çünkü biri bir yandan diğer öteki yandan çekiştirdi, daireler çizip durduk.”

Tanrı’nın Eski Antlaşma’da İsrail halkına verdiği buyruklar arasında çift sürmek için farklı türden hayvanları koşmama buyruğu bulunmaktadır. Farklı türden hayvanların birlikte çift sürmesinin adil olmayacağını ve zor olacağını Tanrı biliyordu. 2 Korintliler 6:14’te elçi Pavlus evlilikten söz ederken bu örneği kullanır, “İmansızlarla aynı boyunduruğa girmeyin. Çünkü doğrulukla fesadın ne ortaklığı, ışıkla karanlığın ne paydaşlığı olabilir?” Tanrı, kadın ve erkeğin İsa Mesih’teki kurtuluşa birlikte iman etmelerini ister. Ve imansız biri ile evli olarak aynı boyunduruk altına girmişseniz, olduğunuz yerde daireler çizmenin ne kadar boş bir çaba olduğunu bilirsiniz.

 

Öyleyse Ne Yapabilirim?

‘Keşke bunu evlenmeden önce bilseydim’ diyebilirsiniz. Peki ya imansız birisiyle bilerek evlenen kişi ya da her ikisi de imansızken evlenen ama daha sonra eşlerden birisinin Rab’be gelmesi gibi durumlarda ne olacak? Açıkçası böyle bir durumda iki nokta çok kesindir. Öncelikle, aynı boyunduruğa girmek, evlilik anlaşmasını bir kenara bırakmış olmaz. Anlaşma, karşılıklı edilmiş bir yemindir; yalnızca onarılması mümkün olmayan durumlarda hükmünü yitirebilir. Kutsal Kitap’ta ayrı boyunduruğa girmenin tek başına evlilik anlaşmasını geçersiz kılması yoktur. “Geri kalanlara Rab değil, ben söylüyorum: Eğer bir kardeşin karısı iman etmemişse ama kendisiyle yaşamaya razıysa, onu boşamasın. Bir kadının kocası iman etmemişse ama kendisiyle yaşamaya razıysa, kadın onu boşamasın” (1 Korintliler 7:12-13). İkincisi nokta ise örnekteki katır ve manda nasıl tek bir yönde ilerleyemediyse, benzer şekilde imanlı eşin tek başına kendi gayretiyle birlik sağlama çabaları başarıya ulaşamayacaktır.

 

Eylemler Sözcüklerden Daha Çok Şey Söyler

İsa Mesih’te yeni bulduğunuz bu hayata eşinizin de sahip olması için gösterdiğiniz gayretlerin başarısız çıkması sizi üzüyorsa, sizi evlilik boyunduruğundan değil ama boşuna çabalamaktan özgür kılacak şu aşağıdaki ayeti okuyun: Tüm yapmanız gereken, evlilikte sahip olduğunuz Kutsal Kitap’a uygun rolünüzü gerçekleştirmektir ve bundan sonra gerisini Tanrı yapacaktır. Eşinize karşı sorumluluğunuz (yani sevmek ve baş tacı etmek) eskisi gibi hiçbir değişiklik olmadan devam etmektedir, “Size gelince, her biriniz karısını kendisi gibi sevsin. Kadın da kocasına saygı göstersin” (Efesliler 5:33).

Esenlikte olun çünkü Rab’bin sizin için çalışmasına izin verdiniz. Tanrı eşinizin iman etmesi için sizin yapacağınız ve söyleyeceğiniz her şeyden çok daha güçlüdür. Tanrı, Kutsal Kitap’ın öğrettiği gibi gizemli “bir beden” birlikteliği aracılığıyla çalışır. “Bunun için adam annesini babasını bırakıp karısına bağlanacak, ikisi tek beden olacak.” Bu sır büyüktür; ben bunu Mesih ve kiliseyle ilgili olarak söylüyorum” (Efesliler 5:31-32). İşte bu nedenle Pavlus, eşlerin birbirlerini kutsamasından ya da birbirlerini kutsal kılmasından söz etti: “Çünkü iman etmemiş koca karısı aracılığıyla, iman etmemiş kadın da imanlı kocası aracılığıyla kutsanır. Yoksa çocuklarınız murdar olurdu. Ama şimdi kutsaldırlar” (1 Korintliler 7:14).

Diğer bir deyişle, eşinizi değiştirmeye çalışmamalısınız ve bunun yerine Tanrı’nın bir mucize gerçekleştireceğine inanın – eşinizi değiştirme çabası evinizde çekişmeden başka bir şey yaratmaz. Tanrı eşinizin iman etmesi için sizi kullanacaktır ama bu konuşmaktan çok eylemlerinizle gerçekleşecektir. Aslında Tanrı sizin konuşmalarınız olmadan da çalışmayı tercih edebilir. “Bunun gibi, ey kadınlar, siz de kocalarınıza bağımlı olun. Öyle ki, kimileri Tanrı sözüne inanmasa bile, Tanrı korkusuna dayanan temiz yaşayışınızı görerek söze gerek kalmadan karılarının yaşayışıyla kazanılsınlar” (1 Petrus 3:1-2).

Eşinin imanlı arkadaşları ile evde dua toplantısı yapmasına karşı çıkan bir adam vardı ve bu konuda aylardır tartışıyorlardı. Ancak kadın bir gün Kutsal Kitap’ta kocasının evde ruhsal yetkiye sahip olduğunu okudu. Sonra kocasına dua toplantısı yapmanın önemini anlattı ama kocasının isteğine saygı göstereceğini ifade etti. Ertesi hafta şaşırtıcı bir şey oldu, kadın başka bir arkadaşın evinde duaya gitmek üzere hazırlanırken kocası kendisinin de gelmek istediğini söyledi. Bu onun iman etmesine giden adımların başlangıcıydı.

 

Eşinizi Tanrı’ya Teslim Edin

Tanrı eşinizi değiştirmek üzere Kutsal Ruh’u gönderdi. Siz eşinizi iman ettiremezsiniz. Kutsal Ruh’tan başka kimse eşinizin iman etmesini sağlayamaz çünkü iman ile ilgili konular doğal düşünüş için mantıksızdır: “Doğal kişi, Tanrı’nın Ruhu’yla ilgili gerçekleri kabul etmez. Çünkü bunlar ona saçma gelir, ruhça değerlendirildikleri için bunları anlayamaz” (1 Korintliler 2:14).

İman etmeye kişileri ikna etmek Tanrı’nın işidir. Bu nedenle eşinizi Tanrı’ya teslim edin ve Kutsal Ruh’un işlemesine izin verin. Sizin sorumluluğunuz sadık tanık olmaktır – sadece gerçeği paylaşmak değil ama o gerçeği yaşamaktır. İçinizdeki İsa Mesih’in yaşamı Tanrı’nın sevgisiyle size hizmet etsin ve sevgi aracılığıyla siz ve eşiniz Tanrı’nın sizin için belirlediği kutsal birlikteliğe erişin. Tanrısal bir evliliğin temelini Efesliler 5:21’de anlatılmaktadır: “Mesih’e duyduğunuz saygıdan ötürü birbirinize bağımlı olun.”

Kadın için sadık bir tanık olmak demek, eşinin aile reisi olma rolüne onun yetkisini onurlandırarak saygı göstermek anlamına gelir. “Ey kadınlar, Rab’be bağımlı olduğunuz gibi, kocalarınıza bağımlı olun. Çünkü Mesih bedenin kurtarıcısı olarak kilisenin başı olduğu gibi, erkek de kadının başıdır” (Efesliler 5:22-24).

Erkekler için ise bu, Mesih ile Kilise arasında olduğu gibi bir olmayı hatırlamak ve bencillikten uzak bir şekilde kendini eşine adamak demektir: “Ey kocalar, Mesih kiliseyi nasıl sevip onun uğruna kendini feda ettiyse, siz de karılarınızı öyle sevin… Aynı biçimde kocalar da karılarını kendi bedenleri gibi sevmelidir. Karısını seven kendini sever. Hiç kimse hiçbir zaman kendi bedeninden nefret etmemiştir. Tersine, onu besler ve kayırır; tıpkı Mesih’in kiliseyi besleyip kayırdığı gibi” (Efesliler 5:25, 28-29).

Bir süreden beri kilise toplantılarına katılan bir adam İsa Mesih’i Rab’bi ve Kurtarıcısı olarak kabul etti ve eşinin de aynı deneyimi yaşamasını arzu ediyordu. Kutsal Kitap’ta eşlerin kocalarına boyun eğmelerini öğrettiğini okudu. Bu ayetten yola çıkarak eşine kendisiyle birlikte toplantıya gelmesini buyurdu, bu yaptığı eşinin arkadaşlarıyla akşam yemeği sözünü tutamamasına sebep oldu. Kadın kocasının sözüne itaat etti ama toplantıda anlatılara pek açık değildi!

Daha sonra pek çok kereler birbirleriyle tartıştılar ve Kutsal Ruh adama imanın zorla kabul edilen bir şey olmadığını hatırlattı ve bu imanı eşiyle paylaşma gayretinin eşine baskı kurmak şeklinde olamayacağını anlattı. Böylece adam eşini Rab’be teslim etti ve Mesih’in Kilisesini sevdiği gibi eşini sevme sorumluluğunu yerine getirdi. Sonuç olarak kısa bir süre sonra eşi, İsa Mesih’in Kurtarıcısı olarak hayatına kabul etti.

 

Peki ya Kötü Muamele?

Elbette kötü muameleye ve tacize boyun eğmemelisiniz. Eğer eşiniz size ya da çocuklarınıza kötü davranıyorsa ya da evlilik dışı bir ilişkisi söz konusuysa (bu sizi AIDS ya da cinsel yolla bulaşan hastalıklara açık hale getirebilir) ya da ailenizin sağlığını ve güvenliğini tehlikeye adan bir davranışta bulunuyorsa, güvenilir bir dosttan, bir kilise önderinden ya da danışmandan yardım alın.

Benzer şekilde eğer eşiniz Kutsal Kitap okumanızı ve imanlılarla görüşmenizi engelleyerek sürekli imanda büyümenize son vermek istiyorsa, dua edin ve yardım alın. Bu şeyler imanınız için can alıcı öneme sahiptir.

İbraniler 10:24-25’in söylediği gibi, “Birbirimizi sevgi ve iyi işler için nasıl gayrete getirebileceğimizi düşünelim. Bazılarının alıştığı gibi, bir araya gelmekten vazgeçmeyelim; o günün yaklaştığını gördükçe birbirimizi daha da çok yüreklendirelim.”

 

Saygı Talep Edin, Tartışma Değil

Eşinizin konumuna saygı göstermeye, onu sevip baş tacı etmeye çağrıldığınız gibi çocuklarınız da eşinize saygı göstermeye çağrılmışlardır. İman etmeyen eşinizi takdir etmediğiniz gibi bir izlenimde bulunmak ve bu şekilde onun yetkisini baltalamak çok açık bir ayartıdır. Çocuklarınızın da eşinize sevgi ve saygı göstererek tanıklık etmeleri gerektiğini anlamalarına yardımcı olun. “Ey çocuklar, Rab yolunda anne babanızın sözünü dinleyin. Çünkü doğrusu budur. “İyilik bulmak, yeryüzünde uzun ömürlü olmak için annene babana saygı göstereceksin.” Vaat içeren ilk buyruk budur” (Efesliler 6:1-2).

 

Kendinize Acımaktan Vazgeçin

Şeytan’ın sizin sadık tanıklığınızı mahvetmesinin en kurnaz yollarından biri, bir memnuniyetsizliği beslemenizi sağlamak ya da kendine acıma duygularını teşvik etmektir.

Zulüm görme hisleri altında kuruntu yapmak sadece sizden Kutsal Ruh’un yardımını çalar. Her tür acılık, dargınlık ve bağışlamadığınız her nokta için itiraf edin ve tövbe edin ve Tanrı’nın aklamasını alın. Sonra lütfu ve bağışlaması için Rab’be teşekkür edin. Her ne kadar hayal kırıklıklarınızı eşinizin inançsızlığı üzerine yıkmamanız gerekse de sorularınızı ve hislerinizi, aile ilişkileri ve ruhsal konularda saygın bir Hıristiyan danışman veya kilise önderi ile paylaşabilirsiniz. Ve ailenizde yapmakta olduğu her şey için Rab’be minnettarlık duyarak her gününüzü Rab’be adadığınızda, Mezmur yazarı gibi şu sözleri söyleyeceksiniz, “Bugün RAB’bin yarattığı gündür, Onun için sevinip coşalım” (Mezmur 118:24).

 

Düzene Sokmak

Bu yolculuk boyunca göreceğiniz her bir zafer için Rab’be şükredin. Bu dua alıştırması, evliliğiniz boyunca ihtiyaç duyacağınız umudu canlı tutacaktır. İbraniler 10:36’nın söylediği gibi, “Çünkü Tanrı’nın isteğini yerine getirmek ve vaat edilene kavuşmak için dayanma gücüne ihtiyacınız vardır.” Eşiniz İsa Mesih hakkındaki görüşlerinizi bir gün kabul ettiğinde – bu ne büyük bir zafer olacak! Kutsal Ruh’un kontrolde olduğu her yerde, Tanrı’nın sizin için, eşiniz için ve aileniz için düşündüğü ideal ilişki ümidi bulunmaktadır.

 

Duaya Mı İhtiyacınız Var?