Üzüntü Yerine Sevinç

Depresyon ve kaygı yol arkadaşlarıdır. Eğer depresyondaysanız, kaygı ile ilgili belirtileri de gösterebilirsiniz. Kaygı bozuklukluları o kadar yaygın bir şekilde görülür ki, “zihinsel hastalıkların nezlesi” olarak adlandırılır. Yaklaşık olarak 40 milyon 18 yaş ve üzeri Amerikalıda kaygı bozukluğu bulunmaktadır – Bu ABD nüfusunun yüzde 18.1’idir. Aşağıda muhtemelen daha önce duymadığınız bazı istatistikler yer almaktadır:

 

  • Depresyon yaşayan bireylerin yaklaşık olarak yüzde 80’inde psikolojik kaygı belirtileri gözlenmektedir : gerçekçi olmayan endişeler, korkular, kaygı, gerginlik, asabiyet ya da panik ataklar.
  • Depresyon yaşayan insanların yüzde 60’ı kaygı ile ilintili belirtiler göstermektedir: baş ağrıları, hassas bağırsak sendromu, kronik yorgunluk ve kronik acı.
  • Depresyon yaşanan kişilerin yaklaşık olarak yüzde 65’i uyku rahatsızlıklarından şikayet eder.
  • Yaklaşık olarak yüzde 20’si tedirgindir.
  • Yaklaşık olarak yüzde 25’i bir fobiye sahiptir.
  • Yaklaşık olarak yüzde 17’si genel kaygı belirtileri göstermektedir.
  • Yaklaşık olarak yüzde 10’u panik atak sorunlarıyla uğraşmaktadır.

 

Şimdi ise beş kaygı bozukluğu türünü açıklayacağım.

 

GENEL KAYGI BOZUKLUĞU

Yaklaşık olarak 6.8 milyon Amerikalı yetişkin – bu 18 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 3.1’i anlamına gelir – genel kaygı bozukluğuna sahiptir, bu rahatsızlık sürekli devam eden bir kaygı ve gerginlik durumudur. Aklınız kaygılarla ve size stres veren şeylerle meşguldür ve kaslarınız, özellikle de boyun, omuz ve sırt kaslarınız genellikle gerilmiştir. Dişlerinizi ve yumruğunuzu sıkma, bacaklarınızı sürekli hareket ettirerek yerinde rahat duramama gibi eğilimler gösterirsiniz. Yüksek rölantide devam eden bir araba gibi kaslarınız gergindir, kavga etmeye de kaçmaya da hazırsınızdır ama kaygılanarak kendinize zarar verirsiniz.

 

 

Suların içinden geçerken seninle olacağım,

Irmakların içinden geçerken su boyunu aşmayacak.

Ateşin içinde yürürken yanmayacaksın,

Alevler seni yakmayacak.

YEŞAYA 43:2

 

 

Kaygı ile ilişkili pek çok hastalık vardır, bunlardan bazılarını ifade etmek gerekirse baş ağrıları, migren ağrıları, kronik boyun ağrıları, kronik sırt ağrıları, TMJ (çene eklemi ağrıları), tenozit (özellikle dirsekle el bileği arasında), hassas bağırsak sendromu, kalp çarpıntısı, kurdeşen, kronik yorgunluk ve fibromiyalji bunlardan sadece bazılarıdır. Eğer genel kaygı bozukluğu ile mücadele ediyorsanız büyük ihtimalle yoğunlaşma, çabuk yorulma güçlüğü çekiyorsunuzdur ve huzursuz, asabi, telaşlı olmakla birlikte uykuya dalma ve uykunuzu sürdürememe sorunları yaşıyorsunuzdur.

 

FOBİLER

Fobi aşırı derecede ve abartılmış bir korkudur ve pek çok farklı fobi çeşidi vardır. Amerika Birleşik Devletleri’nde en yaygın görülen fobiler hakkında bazı bilgileri sizinle kısaca paylaşmama izin verin.

 

  • 18 yaş ve üzeri yaklaşık 15 milyon yetişkinde sosyal fobi görülmektedir – bu tüm nüfusun yüzde 6.8’idir. Sosyal fobi örneğin partilere katılma, yeni insanlarla tanışma ya da topluluk önünde konuşma yapma gibi sosyal etkileşim ya da sosyal performans korkusudur.

 

  • 18 yaş ve üzeri yaklaşık 1.8 milyon Amerikalıda agorafobia görülmektedir – bu tüm nüfusun yüzde 0.8’idir. Agorafobia, örneğin alış veriş merkezleri gibi halka açık yerlerde bulunma korkusudur. Bu insanlar genellikle panik atak yaşama, ishal olma ya da halka açık bir yerde kusma kaygısı taşımaktadırlar. Evden çıkmaya, seyahate çıkmaya ya da insan arasına karışmaya korkarlar.

 

  • 18 yaş ve üzeri yaklaşık 19.2 milyon Amerikalı yetişkinde bir tür belirgin fobi görülmektedir – bu tüm nüfusun yüzde 8.7’sidir. Kadınlarda görülme oranı erkeklere göre iki katıdır. Belirgin fobiler belli durumlardan ya da belli nesnelerden aşırı derecede (ve genellikle mantık dışı bir nedenle) korkmaktır. Korkulan nesneden mümkün olduğunca kaçınırlar.

 

Bu istatistiklerde gördüğünüz gibi belirgin fobi en yaygın fobi türüdür. Bu aynı zamanda Amerika çapındaki en yaygın kaygı bozukluğudur. Amerikan Psikiyatri Derneği’nin yayımladığı Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, (DSM-IV) dördüncü baskısına göre belirgin fobiler beş kategoriye ayrılır:

 

  1. Hayvan fobilerine, örneğin örümcek, yılan, böcek, fare, köpek korkusu dahildir. Bunlar en yaygın belirgin fobilerden bazılarıdır.

 

  1. Doğal çevre korkusuna yükseklik, fırtına, su vb. korkular dahildir.

 

  1. Kan-iğne-yara korkusuna, yaralanma, kan görme, iğne yaptırma, tıbbi işlemleri izlemek ve tartışmak vb. dahildir.

 

  1. Durum korkularına, köprüden ya da tünelden araçla geçme, uçağa binme, asansöre binme, toplu taşıma araçlarını kullanma ve benzer durumlar dahildir.

 

  1. Diğer korkulara, tıkanma, kusma, düşme, yüksek sesler, balonlar, palyaçolar ya da diğer kostüm karakterleri vb. dahildir.

 

SAPLANTI-ZORLANTI BOZUKLUĞU

18 yaş ve üzeri yaklaşık 2.2 milyon Amerikalı yetişkinde saplantı-zorlantı bozukluğu (OCD – Obsessive Compulsive Disorder) görülmektedir – bu tüm nüfusun yüzde 1’idir. OCD rahatsızlığına sahip kişilerde akıllarından çıkaramadıkları zorlayıcı ve rahatsız edici düşünceler vardır. Bu sağlıksız düşüncelerin getirdiği endişeleri azaltmak için bazı zihinsel stratejiler ve yinelenen eylemler kullanmaları gerekmektedir. Mikroplar ile ilgili saplantıya sahip bir kişinin tipik özelliği, zorlantı olarak ellerini yıkaması ya da sürekli olarak evi temizlemesidir.

 

PANİK BOZUKLUK

18 yaş ve üzeri yaklaşık 6 milyon Amerikalı yetişkinde panik bozukluk görülmektedir – bu tüm nüfusun yüzde 2.7.’sidir. Panik bozukluğa sahip kişilerde, ölecekleri hissine kapıldıkları son derece yoğun yaşanan korku ve panik saldırıların söz konusu olduğu kısa krizler vardır (bunlar yaklaşık olarak 10 dakika kadar sürer).

Diğer görülen belirtiler şunlardır: kalp çarpıntısı, normalden hızlı soluk alıp verme, az nefes alma, göğüs ağrısı, ölecekmiş gibi tıkanma ya da nefessiz kalma hissi, titreme, baş dönmesi, eller ve ayaklarda sızlama ya da uyuşma, ve “aklını yitiriyor” ya da deliriyor gibi hissetmek. Hastalarıma bu durumun, park halindeki bir aracın gaz pedalına sonuna kadar basmaya benzediğini anlatırım.

Panik atak kalbin hızlı bir şekilde attığı ciddi bir kaygı şeklidir. Çoğu kez kişi kalp çarpıntısı yaşar. Belirgin hiçbir sebep yokken avuç içleri terler ve ölçüsüz bir kaygı yaşar. Bu en basit tarifiyle, yanlış bir zamanda ortaya çıkmış bir “savaş ya da kaç” tepkisi olarak bir adrenalin hücumudur.

 

 

Öyleyse, Tanrı’nın kutsal ve sevgili seçilmişleri olarak yürekten sevecenliği, iyiliği, alçakgönüllülüğü, sabrı, yumuşaklığı giyinin. Birbirinize hoşgörülü davranın. Birinizin ötekinden bir şikâyeti varsa, Rab’bin sizi bağışladığı gibi, siz de birbirinizi bağışlayın. Bunların hepsinin üzerine yetkin birliğin bağı olan sevgiyi giyinin. Mesih’in esenliği yüreklerinizde hakem olsun. Tek bir bedenin üyeleri olarak bu esenliğe çağrıldınız. Şükredici olun!

KOLOSELİLER 3:12-15

 

 

Panik atak durumunu engellemenin en iyi yollarından biri derin derin nefes alıp vermektir. Yavaşça burnunuzdan nefes alın ve içinizden dörde kadar sayın. Sonra nefesinizi dört saniye kadar tutun ve nefesi dört saniyede ağzınızdan verin. Panik atak geçene kadar bunu tekrarlayın.

İlerleyen sayfalarda endişe durumları için son derece yararlı bazı amino asitlere değineceğim. Panik atakla ilişkili “savaş ya da kaç” tepkisi genellikle adrenalin salgı bezlerini kurutur. Bu önemli salgı bezleri besin takviyeleri ile desteklenmelidir. Endişeyi azaltmakta belli şifalı otlar da faydalıdır. Endişe konusunda önerdiğim doğal takviyelerin tam listesini 5. Bölümde bulabilirsiniz.

 

TRAVMA SONRASI STRES

18 yaş ve üzeri yaklaşık 7.7 milyon yetişkinde travma sonrası stres bozukluğu (PTSD – Post-Traumatic Stress Disorder) görülmektedir – bu tüm nüfusun yüzde 3.5’idir. Genellikle PTSD sorunu yaşayan kişi örneğin tecavüz, cinsel taciz, silahlı saldırı ya da çok aşağılayıcı bir olay gibi büyük bir travma geçirmiştir. PTSD aynı zamanda savaş travması, işkence, travmatik bir kaza, yaralanma ya da deprem ve fırtına gibi doğal bir afetten kurtuluş durumlarıyla ilişkilendirilir.

PTSD travmadan kısa bir süre sonra ya da yıllar sonra ortaya çıkabilir. PTSD sıkıntısını yaşayan kişiler genellikle travmayı zihinlerinde yeniden yaşarlar ve bu durum kişiye zarar verecek kadar endişeye neden olur. Zihin tedavilerinin fobiler ve diğer endişe türlerinde olduğu kadar bu endişe türünde de çok yararlı olduğunu gözlemliyorum.

 

KİŞİYİ SARSAN KAYGILAR

Fobi, PTSD ve OCD sıkıntıları olan hastalara genellikle düşünce tedavilerini ve bağışlama tedavisini uyguluyorum. Düşünde terapisini Psikolog Roger Callahan geliştirmiştir ve kendisi bu tedavi aracılığıyla bireylerin olumsuz duygularından yüzde 70-80 oranında tamamen kurtulduğunu vurgular.

Bağışlama terapisi ise son yirmi yıldaki deneyimlerime dayanarak benim geliştirdiğim bir yöntemdir ve pek çok hastam bu terapiden sonra muhteşem sonuçlar elde etmiştir.

Her iki terapi de profesyonel yardım gerektirir ama kaygıyı yenmeniz ve Tanrı’nın mükemmel esenliğine kavuşmanız için bu kitap boyunca sizi kendi kendinize atacağınız bazı adımlara yönlendireceğim.

 

 

RAB’be umut bağlayanlarsa taze güce kavuşur,

Kanat açıp yükselirler kartallar gibi.

Koşar ama zayıf düşmez,

Yürür ama yorulmazlar.

YEŞAYA 40:31

 

TANRI SÖZÜ REÇETESİ

Tanrı Sözü gündelik hayatımızda hem depresyon hem de kaygı için etkili bir panzehirdir. Hayatınızda depresyona ve kaygıya karşı mücadele edip onları mağlup etmek için Tanrı doğal yollar olduğu kadar ruhsal reçeteler de sağlamıştır. Bu bölümde endişeyi alt etmek için bazı olumlu adımlar öğrendiniz. Sakın geri dönmeyin ve moralinizi bozmayın. Tanrı’nın sevincinde ve esenliğinde yaşarken önünüzdeki yolda ilerlemeye devam edin.

Sürekli dua edin, dualarınızda Kutsal Kitap ayetlerini temel alın ve Tanrı’nın vaatleri üzerine derin derin düşünün. Tanrı’nın Sözü’nü her gün okuyun, korkuya ve kaygıya karşı duran ayetleri yüksek sesle ilan edin. Tanrı’nın Sözüne aykırı olan düşünceleri kovmayı uygulamalı olarak öğrenin. Aynı zamanda bir kitap evine gidip sizi sakinleştirecek bir CD satın alabilirsiniz.

Minnettarlığınızı dile getirin ve sizin kadar şanslı olmayanlara yardımınızı esirgemeyin. Yıllar önce ayakkabısı yok diye şikayet eden bir adamın öyküsünü okumuştum – ayakkabısı değil, ayakları olmayan başka biri ile karşılaşınca şikayet etmeyi kesmişti.

Kaygı ve endişe sorunları ile mücadele eden tüm hastalarıma şunu tavsiye ediyorum: Kutsal Kitap’tan üç ayet belirleyin, bunları her yemekten önce yüksek sesle tekrar edin, orada yazan sözleri gün içerisinde derin derin düşünün ve uyumadan önce bir kez daha yüksek sesle tekrar edin.

Ek A bölümünde kaygıyı yenmek ile ilgili çok güzel ayetler bulabilirsiniz. Bu ayetleri yazın, ezberleyin ve derin derin düşünün. Yazdığınız kağıtları görebileceğiniz yerlere koyun – bilgisayarınızın kenarına yapıştırın ya da bir mıknatıs yardımıyla buzdolabınızın üzerine koyun.

Kutsal Kitap hem kaygı hem endişe için etkili bir panzehirdir. Hayatınızda depresyona ve kaygıya karşı mücadele edip mağlup etmek için Tanrı doğal yollar olduğu kadar ruhsal reçeteler de sağlamıştır.

 

KUTSAL KİTAP TEDAVİSİ Duanız

Göksel Babam, Korku senden gelmez, biliyorum. Hayatımda korkunun, kaygının ve endişenin tutunduğu kaleleri yıkman için dua ediyorum. Sözünde bana vaat ettiğin güç, sevgi ve sağlam aklı almayı kabul ediyorum. Sana güveniyorum ve insan kavrayışını aşan mükemmel esenliğinde dinleniyorum. Amin.

 

Kaynak: Don Colbert

 

 

Duaya Mı İhtiyacınız Var?

Buraya Tıklayın