Gıda Alerjileri ve Hassasiyetleri

Gıda alerjileri ve hassasiyetleri de depresyon ve kaygı ile bağlantılıdır. Kendi tecrübelerime göre pek çok insanda süt ve buğday ürünlerine ek olarak (en yaygın bir kaç alerjiyi belirtmek gerekirse) yumurta, mısır, soya fasulyesi ve maya alerjisi ya da hassasiyeti vardır. Kişide bir gıda alerjisi ya da hassasiyeti varsa, o gıdayı tükettiklerinde genellikle nabızları yükselir. Alerji uzmanı Dr. Coca bunu yıllarca önce keşfetmiştir. Alerji ya da hassasiyet ne kadar büyükse, nabız da o kadar yükselir. Bu daha sonra endişeyi ya da panik atağı hızlandırır.

Eğer buğday alerjiniz varsa muhtemelen yulafa karşı da hassasiyetiniz vardır. Bu alerji ya da hassasiyet kronik yorgunluğa, depresyona ve kaygıya sebep olabilir.

Eğer bir depresyon ya da kaygı yaşıyorsanız ve aynı zamanda gıda alerjiniz veya hassasiyetiniz varsa, bu yiyeceklerin hassasiyetini azaltmanızın (diğer bir deyişle bu yiyeceklere karşı artık hassasiyet hissetmemenizin) son derece önemli olduğuna inanıyorum, bu şekilde bazı depresyon ve kaygı durumlarını hafifletebilirsiniz. Benim bulduğum en iyi yöntemlerden birisi, parmakla akupunktur yaparak bir tür alerji hassasiyetini azaltma şekli olan NAET’tir. Bu yöntem sayesinde yüzlerce hastanın gıda alerjilerinin ve hassasiyetlerinin azaldığına şahit oldum.

Eğer gıda alerjiniz ya da hassasiyetiniz varsa, diyetinizden beyaz ekmek, beyaz un, beyaz pirinç, şeker, unlu mamulleri, ambalajlı ürünler ve cipsler gibi tüm işlenmiş nişastaları çıkartmanızı veya azaltmanızı tavsiye ederim. Diyetinizde sebzeleri, yağsız etleri, kahverengi pirinç, darı ekmeğini ve ketentohumu yağı, sızma zeytinyağı, badem, ceviz ve balık yağı gibi iyi yağları artırın. Günde en az 2-3 litre alkali su için ve The Bible Cure for Candida and Yeast Infections adlı kitabımda yazdığım “Kandida Diyetini” uygulayın.

 

KUTSAL KİTAP TEDAVİSİ Sağlık Tavsiyeleri

Coca Nabız Testi

Coca Nabız Testini şu şekilde uygulayabilirsiniz. Yemek yemeden bir dakika önce nabzınızı tutun. Sonra alerjik olduğunuz bir yiyecekten bir kaşık alıp ağzınızda bekletin. 30 Saniye sonra nabzınızı tekrar kontrol edin. Eğer nabzınız dakikada 6 dereceden fazla atıyorsa o yiyeceğe alerjiniz ya da hassasiyetiniz olabilir. Nabız ne kadar yüksekse genellikle alerji ya da hassasiyet de o kadar yüksektir.

 

KATKI MADDELERİ

Gıda katkı maddeleri tat, renk, raf ömrü ve pek çok farklı nedenden dolayı gıdalara eklenen uzun kimyevi maddeler listesidir. Bu alandaki en geniş grup tatlandırıcılardır. Bu tatlandırıcıların çoğu kimyasal maddelerin sentetik çeşitleridir. Kimyasal katkı maddeleri genellikle petrolden ya da kömür türevi ürünlerden elde edilir.

MSG (monosodyum glutamat) çorbalar, soslar, salata sosları, bulyonlar, soya sosu, işlenmiş etler, dondurma v.b. pek çok işlenmiş gıdada bulunan tat zenginleştirici bir katkı maddesidir. Ayrıca kızarmış tavuk, sosis, yumurta karışımları ve ızgara tavuk filetoları da dahil olmak üzere lokantalardaki pek çok yiyecekte de bulunur.

MSG ile ilişkili yeni ortaya çıkan bir durum uyarıcı-toksinlerdir, bu durumda MSG’de var olan glutamik asitin uyarı sağlayarak sinirlere zarar verip yok etmesi sinirler üzerinde zehir etkisi yapabilir. Ayrıca depresyon ve kaygı belirtileri gösterdiğini de fark ettim.

Bir uyarıcı-toksin de şeker yerine geçen aspartamdır. Aspartam sindirim sürecinde parçalandığında, ürünün son halinin yüzde 40’ı bir başka uyarıcı-toksin olan aspartik asittir. Bu uyarıcı-toksin aynı zamanda sinir hücrelerini aşırı derece uyarıp heyecanlandırabilir ve en sonunda sinir sistemine kalıcı hasarlar verebilir. Aspartamın yan etkileri şunlardır: depresyon, görme sorunları, baş ağrıları, kafa karışıklığı, baygın hissetme, havale, beyin tümörleri v.b.

Pek çok gıda katkı maddelerinin, özellikle de MSG ve aspartamın, depresyon ve kaygı belirtilerinin daha da kötü hale getirdiği bulgusuna ulaştım.

Kaynak: Don Colbert

 

 

Duaya Mı İhtiyacınız Var?

Buraya Tıklayın

 

Tanrı’nın Sesi

 

Tanrı’nın Sesini Nasıl İşitebiliriz?

 

  • Tanrı’nın sesini işitmek neden önemlidir?

 

İsa, “Koyunlarım benim sesimi işitir” demişti (Yuhanna 10:17). Tanrı’nın Sözü, eğer Tanrı’yı işitmiyorsak O’na ait olmadığımızı söyler (Yuhanna 8:4-7).

 

Belki Tanrı’nın sesini işitemediğiniz bir noktadasınız. Belki Tanrı’yı net bir biçimde duyamıyorsunuz. “Durmadan dua ediyorum, yine de Tanrı’nın sesini işitemiyorum” ya da “Her yolu denedim ama Tanrı bana yanıt vermiyor” diyor olabilirsiniz.

 

Eğer Tanrı’yı net bir biçimde işitemiyorsanız bunun sebebi kötü ruhlar olabilir. Tanrı’dan olmayan ruhlar kulaklarınızı ve ruhunuzu Tanrı’nın sesini işitemeyeceğiniz şekilde kapatmış olabilir. Bu ruhların hayatınızdaki kaynağını belirlemelisiniz ve İsa Mesih’in adında yaşamınızdan kovmalısınız.

 

  • Engel Türleri

 

  1. İşkence eden ruhlar
  2. Dindar ruhlar
  3. Kararsızlık
  4. Sağır ve dilsiz ruh
  5. İmansızlık ruhu
  6. İtaatsizlik ruhu
  7. İsyan ruhu

 

  • Tanrı’nın Sesini İşitmek için Gerçekleşmesi Gereken 5 Adım

 

  1. Tanrı’nın Sözü’nü Dinlemek
  2. Tanrı’nın Sözü’nü yüreğinize ve aklınıza almak
  3. Sözü aracılığıyla Tanrı’nın yüzünü aramak
  4. Tanrı’nın size konuşması için Tanrı’da beklemek
  5. Tanrı’nın sesine ve yaşamınız için olan isteğine boyun eğmek

 

  • Tanrı’nın Sözü’nü Gece Gündüz Derin Derin Düşünün

 

Derin düşünme aklınızı ve yüreğinizi sürekli olarak Tanrı’da tutmak anlamına gelir. Derin derin düşünme Tanrı’nın düşüncesini bilmenize, özellikle de yaşamınızın her alanı ile ilgili isteğini keşfetmenize yardımcı olur.

 

Tanrı’nın Sesini İşitmek için Dua

Rab İsa, şu anda senin önüne geliyorum. Hayatımı Tanrı yokmuş gibi yaşadığım her an için lütfen beni bağışla. Her tür isyan, falcılık, öfke, bağışlamamazlık, gurur, kıskançlık, nefret, _____________ (aklınıza gelen tüm günahları burada sıralayabilirsiniz) için tövbe ediyorum.

 

Rab İsa, senin yetkin altına giriyorum. Sen benim Başkahinimsin! Ben Tanrı’nın çocuğuyum. İsa Mesih’in değerli kanının altındayım.

 

Beni her tür inançsızlık ve kararsızlıktan temizle. Hayatıma etki eden tüm sağır ve dilsiz ruhlara karşı geliyorum. Her tür kötü ruhu bağlıyorum ve İsa Mesih’in adında hayatımdan kovuyorum.

 

Kutsal Ruh, Tanrı’nın Sözünü alabilmem için bana yardımcı ol. Göksel Baba’nın bana söylediği şeylere kulaklarımı, aklımı ve yüreğimi aç. Göksel Baba’mın buyruklarını yerine getirebilmem için bana İsa Mesih’in düşüncesini ver. Tanrı’nın Kutsal Ruhu, Göksel Baba’mın Sözlerine ve isteğine itaat etmeme yardımcı ol.

 

Rab İsa, kendi isteğimdense Senin isteğini seçiyorum. Senin yolların benim yollarımdan çok daha yücedir! Senin düşüncelerin benim düşüncelerimden çok daha üstündür! Senin önüne alçakgönüllü ve tövbekar bir yürekle yaklaşıyorum ve Sana tam bir yürekle dönüyorum. Bana itaatkar bir yürek ver, Sana karşı daha güçlü bir açlık ver, Senin yollarında yürüme arzusu ve yalnızca seni hoşnut etmek isteyen bir yürek ver. İsa Mesih’in güçlü adında dua ediyorum. Amin ve Amin.

 

Tanrı’nın Sesini İşitme Hakkındaki Ayetler:

Yuhanna 8:47

“Tanrı’dan olan, Tanrı’nın sözlerini dinler. İşte siz Tanrı’dan olmadığınız için dinlemiyorsunuz.”

 

Yuhanna 10:27

“Koyunlarım sesimi işitir. Ben onları tanırım, onlar da beni izler.”

 

Yuhanna 14:26

“Ama Baba’nın benim adımla göndereceği Yardımcı, Kutsal Ruh, size her şeyi öğretecek, bütün söylediklerimi size hatırlatacak.”

 

Yuhanna 16:13

“Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi tüm gerçeğe yöneltecek. Çünkü kendiliğinden konuşmayacak, yalnız duyduklarını söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek.”

 

Romalılar 10:17

“Demek ki iman, haberi duymakla, duymak da Mesih’le ilgili sözün yayılmasıyla olur.”

 

1 Samuel 3:7-10

Samuel RAB’bi daha tanımıyordu; RAB’bin sözü henüz ona açıklanmamıştı.

RAB yine üçüncü kez Samuel’e seslendi. Samuel kalkıp Eli’ye gitti. “İşte buradayım, beni çağırdın” dedi.

O zaman Eli genç Samuel’e RAB’bin seslendiğini anladı. Bunun üzerine Samuel’e, “Git yat” dedi, “Sana yine seslenirse, ‘Konuş, ya RAB, kulun dinliyor’ dersin.” Samuel gidip yerine yattı.

RAB gelip orada durdu ve önceki gibi, “Samuel, Samuel!” diye seslendi.

 

Yasa’nın Tekrarı 4:36

O sizi yola getirmek için gökten size sesini duyurdu. Yeryüzünde size büyük ateşini gösterdi. Ateşin içinden size sözlerini duyurdu.

 

Daniel 10:9

“Sonra adamın sesini duyunca yüzüstü yere düşüp derin bir uykuya daldım.”

 

İbraniler 4:7

Bu yüzden Tanrı, uzun zaman sonra Davut’un aracılığıyla, “bugün” diyerek yine bir gün belirliyor. Daha önce denildiği gibi,

“Bugün O’nun sesini duyarsanız,

Yüreklerinizi nasırlaştırmayın.”

 

Mezmur 32:8-9

“Eğiteceğim seni, gideceğin yolu göstereceğim,

Öğüt vereceğim sana,

Gözüm sendedir.

At ya da katır gibi anlayışsız olmayın;

Onları idare etmek için gem ve dizgin gerekir,

Yoksa sana yaklaşmazlar.”

 

Mezmur 119:105
“Sözün adımlarım için çıra,

Yolum için ışıktır.”

 

Yeşaya 30:21

“Sağa ya da sola sapacağınız zaman,

Arkanızdan, ‘Yol budur, bu yoldan gidin’

Diyen sesini duyacaksınız.”

 

Luka 11:28

İsa, “Daha doğrusu, ne mutlu Tanrı’nın sözünü dinleyip uygulayanlara!” dedi.

 

1 Korintliler 2:14

“Doğal kişi, Tanrı’nın Ruhu’yla ilgili gerçekleri kabul etmez. Çünkü bunlar ona saçma gelir, ruhça değerlendirildikleri için bunları anlayamaz.”

 

İbraniler 2:1

Bu nedenle, akıntıya kapılıp sürüklenmemek için işittiklerimizi daha çok önemsemeliyiz.

 

Vahiy 3:22

“Kulağı olan, Ruh’un kiliselere ne dediğini işitsin.”

 

 

 

Duaya Mı İhtiyacınız Var?

Buraya Tıklayın

 

Doğru Beslenme

Yediğiniz ve yaptığınız şeyler depresyon duygularına katkıda bulunabilir. Yaşam tarzımızın en zararlı beslenme seçimleri arasında alkol kullanmak, sigara içmek, çok fazla şeker yemek, çok fazla kafein tüketmek, örneğin beyaz ekmek, beyaz un, beyaz pirinç ve makarna gibi işlenmiş gıdalar açısından zengin bir diyet benimsemek, fast food ve abur cubur gıdalar tüketmek ve reçete ya da madde bağımlısını olmaktır.

Depresyonu sevinçle yer değiştirmek için bugün doğru beslenme seçimleri yapabilirsiniz. Belki şöyle düşünüyorsunuz, “Doğru seçimleri yapamayacak kadar depresyonda hissediyorum.” Eğer düşünceniz bu ise bu düşünceyi derhal şu ayet ile yer değiştirin: “Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim” (Filipililer 4:13).

Beyninizdeki kimyasalların zarif dengesi (örneğin düşük karbonhidrat gibi) çok az düzeyde kompleks karbonhidrat aldığınızda, (diyabet öncesi veya diyabet anlamında) düşük ya da yüksek kan şekerini olduğunda, çok fazla kafein içtiğinizde, aşırı stresli olduğunuzda ya da çok az uyuduğunuzda veya ciddi beslenme bozukluklarınız olduğunda ciddi anlamda etkilenir.

Birince bölümde üzerinde durduğumuz gibi tüm bu etkenler serotonin seviyesini azaltır. Eğer depresyonu engellemek istiyorsanız doğru yaşam şekli ve yeme içme tercihleri son derece ciddi öneme sahiptir.

 

YİYECEK İLE DUYGU DURUMU ARASINDAKİ BAĞLANTI

Beyin kandan kalıcı olarak gelen bir şeker kaynağına ihtiyaç duyar ve beynin arzuladığı ideal miktar kısa aralıklarla değişim gösterir. Yüksek şeker içeren ya da işlenmiş karbonhidratlı çok fazla yitecek tükettiğimizde kan şekeri aşırı yükselir, bu da kan şekerini düşürmek için insülin seviyesinin artmasına sebep olur. Yükselen şeker ve yükselen insülin sonucunda pek çok kişi bulanık düşünme gibi bir durum yaşar ve uykunun sıkıştırmasıyla kısa bir uyku çekmek ister.

Ancak resmin öteki yüzüne bakarsak, kan şekeriniz aşırı düştüğünde genellikle açlık çekersiniz. Eğer belli bir süre içerisinde bir şeyler yemezseniz, kan şekeriniz daha da düşer. Beyin yeteri kadar kan şekeri almazsa, pek çok kişide olduğu gibi siz de asabi, sabırsız, kızgın, zayıf, güçsüz, yorgun, depresif ve kaygılı bir hale gelebilirsiniz.

Öyleyse kan şekerleri düşen ya da bu tür belirtilere sahip insanlar ne yaparlar? Hemen bir Starbucks kahvesi, tatlı bir şey, bir meşrubat, bir çikolata ararlar! Bunlar kan şekerinizi hızlı bir şekilde yükseltir ama sadece hızlıca yapılmış bir gayrettir ve aslında bir kaç saat sonra kan şekerinizin yeniden düşmesine sebep olur.

Pek çok Amerikalı bu kan şekeri döngüsüne tutulmuş durumdadır ve lifli gıdalardan, iyi proteinin sağlıklı yağlarla buluştuğu yüksek lifli kompleks karbonhidratlardan ve sağlıklı bir kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği olmak üzere günden en az üç öğünden ve (yine içinde yeteri kadar lif olan) iki ya da üç dengeli ara öğünden oluşan dengeli bir diyetin bu kan şekeri döngülerini engellediğinin farkında değillerdir. Ne yazık ki, depresyon ve kaygı yaşayan pek çok kişi bu “tahterevalli” kan şekeri döngüsüne kapılmış durumdadır. En temel nedeni yanlış beslenme seçimleridir.

Depresyon ve kaygı yaşayan pek çok bireyde antibiyotik, kortizon ilaçları kullanımından, hormonlardan, aşırı stresten ve aşırı şeker ya da beyaz un gibi işlenmiş nişasta tüketiminden ve diyabet ya da diyabet öncesinden dolayı bağırsak yolunda bulunan kandida büyümesi söz konusu olur. Geçen yıllar boyunca pek çok hastada depresyon ve kaygı durumu ile kandida, şeker krizi ve beyaz undan yapılan ürünler arasında kesin bir ilişki gördüm. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz Kandida ve Maya Enfeksiyonları için Kutsal Kitap Tedavisi’ni inceleyebilirsiniz.

Ayrıca belli yiyeceklerin çoğu insan tarafından iyi hazmedildiğini ama başka kişilerde depresyon ve kaygı belirtilerini aslında daha da kötüleştirdiğini fark ettim. Bazı psikiyatristler bu konuda yazılar kaleme alıp bazı hastalarının belli gıda seçimlerinden ne kadar çok etkilendiklerini açıklamışlardır. Bazı hastalar üzüntü ve ağlama gibi belirtiler yaşamıştır; bazı hastalarda ise endişe ve panik artmıştır.

 

Yıllar geçtikçe depresyonu ve kaygıyı tetikleyen iki yaygın gıda olduğunu keşfettim: süt ürünleri ve buğday. Hastalarımı 3 haftalık arınma diyetine yönlendirip, süt ürünlerinden ve tüm tahıllardan (özellikle de buğdaydan) ve öteki yaygın gıda hassasiyetlerinden uzak durmalarını söylediğimde, pek çoğunun depresyon ve kaygı belirtileri tamamen ortadan kalktı. Depresyon ve kaygı yaşayan hastalar gıda alerjilerini ve/veya hassasiyetlerini bildiren kan testleri yaptırmaları faydalı olacaktır. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek isterseniz Detoks ve Oruç aracılığıyla Sağlıklı Yaşam kitabını inceleyebilirsiniz.

Kaynak: Don Colbert

 

 

Duaya Mı İhtiyacınız Var?

Buraya Tıklayın

 

Düşüncelerimizi Sınamak

Depresyon ve kaygı ile ilgili on büyük yıkıcı düşünce kalıbını tanımladığımıza göre bu kalıpları fark etmeyi öğrenmeliyiz.

Bu düşünceleri pek çoğunu fark edebilirsiniz çünkü bunlar sizin uygulamakta olduğunuz düşünce yapılarıydı. Hiç fark etmeden önemsiz bir olay ya da durum karşısında kontrolü kaybedip kaygılanabilirsiniz ya da stres, depresyon, kaygı hissedebilirsiniz ve bu şekilde bir tepki vermemeniz gerektiğinin farkında da olmayabilirsiniz.

Bu düşünce kalıplarını fark edebilmek için öncelikle duygularınızla bağlantıya geçmeli ve düşüncelerinizin kaydına ulaşmalısınız. Duygularınızı gözlemleyerek hangi düşüncelerin ya da inançların kaygıyı tetiklediğiniz bulabilirsiniz. Ben bunları “düşünce tetikleyenler” olarak adlandırıyorum. Düşünce tetikleyiciler hemen hemen her zaman bir bilgisayar virüsüne benzer düşüncelerinizde kökleşmiş bu on yıkıcı düşünce kalıbı arasındadır. Bu ruhsal kaleyi yıkmanın birinci adımı bu tetikleyicileri belirlemektir.

Ayrıca düşüncelerinizi bir günlük olarak kaydetmek, depresyonda ve kaygılı hissettiğinizde aklınızda neler olup bittiğini kağıda kaleme tam olarak dökmek de faydalıdır. (Unutmayın, depresif ve kaygılı hisler sıklıkla bozucu düşünce kalıplarını düşündüğünüzü ya da travmatik bir olayı yeniden yaşadığınızı veya tekrarladığınızı gösterir).

Sonra günlüğünüze yazdığınız düşünceleriniz ile on bozucu düşünce kalıbını karşılaştırın. Günlüğünüzde belirlediğiniz olumsuz düşüncelere karşılık gelen Tanrı Sözü’ne uygun olumlu ilan sözlerini ikrar edin.

Ben bunu “yıkıcı düşünde kalıplarınızı hesaba katmak” olarak adlandırıyorum. Gördüğünüz gibi pek çok insan bu kalıplardaki düşüncelerinin doğru olduğunu düşünür çünkü bütün hayatları boyunca böyle düşünmüşlerdir. Ancak bu düşünce kalıplarını ve varsayımları sınamalısınız, yargılamalısınız, hapse atmalısınız ve sonra Tanrı’nın Sözü’yle yeniden programlamalısınız. Ne yazık ki çoğu Hıristiyan bunları yapmamıştır ve bu nedenle depresyon ve kaygı Hıristiyan olmayanlardan olduğu kadar Hıristiyanlarda da görülmektedir.

Ayrıca iyi bir bilişsel-davranış terapisti (CBT) bulmanızı tavsiye ediyorum, bu şekilde yıkıcı düşünce kalıplarını belirleyip değiştirmeyi güvence altına almış olursunuz. Genellikle hastalarımı bir CBT’ye yönlendiririm ve depresyon için olduğu kadar tüm kaygı bozukluğu türlerinde de hastalarımın bilişsel-davranış terapisinden son derece ciddi bir şekilde faydalandıklarını gördüm.

 

KUTSAL KİTAP TEDAVİSİ Duanız

Göksel Babam, Bugün beni depresyon, endişe ve kaygı döngüsünde kapana sıkıştırmış olumsuz düşünceleri yeniden programlamaya başlıyorum. Bu olumsuz düşünceleri Tanrı’nın Sözü’ne göre olumlu düşüncelerle değiştiriyorum. Yıkıcı bir düşünce olduğunda fark etmeme yardımcı ol ve hem beni hem de içinde bulunduğum durumu nasıl gördüğüne göre bu düşünceleri değiştir. Amin.

 

Kaynak: Don Colbert

 

 

Duaya Mı İhtiyacınız Var?

Buraya Tıklayın